Bilgi bombardımanına maruz kaldığımız günümüz dünyasında; sosyal medya, akıllı telefonlar derken sürekli iletişim halinde olmak dikkatimizi paramparça ederek tüm hayatımızı ele geçirdi. Johann Hari, “Çalınan Dikkat” kitabında bu sorunun kökenlerine inerek dikkatimizin nasıl çalındığını ve bunun sonuçlarını irdeliyor. Okuyuculara verilen öneriler sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal anlamda öneme sahip.
Hari, kitabında dikkat dağınıklığının nedenlerini araştırıp bize sunarken teknolojinin su götürmez etkisini de ön planda tutmaktadır. Akıllı telefonlar; sürekli gelen bildirimler, sosyal medya, kullanıcıların dikkatini çekmek ve sürdürmek için en iyi duruma gelmeyi amaçlamaktadır. Bu durum, insanların odaklanma yeteneklerini çok ciddi bir seviyede azaltmakta ve beraberinde derin düşünmeyi zorlaştırmaktadır. Hari, bu durumu ele alırken dikkatimizin neden bu kadar kolay çalındığını da yaptığı araştırmalarla anlamamızı sağlıyor. Okul öncesi dönem; çocukların gelişimi açısından kritik bir süreçtir ve bu kitapta bahsedilen bazı kavramlar, bu yaş grubundaki çocukların dikkat süreçlerinin şekillenmesine ışık tutabilir.

Okul Önces Dönemde Dkkat ve Gelşm
Okul öncesi dönem, çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinin hız kazandığı bir süreçtir. Bu dönemde çocukların dikkat becerileri de gelişir. Ancak Johann Hari’nin vurguladığı gibi günümüz dünyasının getirdiği dikkat dağıtıcı unsurlar, çocukların bu önemli gelişim aşamasını olumsuz yönde etkileyebilir.
Dkkat ve Öğrenme
Hari, dikkat eksikliğinin sadece bireylerin bir sorunu değil aynı zamanda toplumun bir meselesi olduğunu söyler ve modern yaşamın getirdiği dikkat dağıtıcı unsurlara (ekranlar, hızlı bilgi akışı, şehir hayatının stresleri vb.) dikkat çekerek bu durumun çocukların bilişsel ve duygusal gelişimlerini olumsuz etkilediğini savunur. Okul öncesi döneminde çocukların bilgiyi işleme, odaklanma ve dikkatlerini yönlendirme becerileri, eğitimde ve sosyal ilişkilerde büyük önem taşır. Çocuklar oyun oynayarak ve etkileşimde bulunarak dikkatlerini nasıl yönetebileceklerini öğrenirler. Bu bağlamda Waldorf pedagojisi de çocukların doğal öğrenme süreçlerine uygun, dikkatlerini artıracak bir yaklaşım sunmaktadır. Waldorf eğitimi, çocukların ilgi alanlarını serbest bırakan ve öz disiplin geliştiren bir eğitim modelidir.

Doğa le Etkleşm
Hari, doğal ortamların ve aktivitelere dair yapılan çalışmaların çocukların dikkatlerini güçlendirdiğini vurgularken, Waldorf pedagojisi de doğayı öğrenme sürecinin merkezine alır. Waldorf okulları, çocukların yeşil alanlarda vakit geçirmelerini, doğa ile etkileşimde olmalarını teşvik eder. Doğada geçirilen zaman çocukların duyularını geliştirir, dikkatlerini artırır ve onların çevreyle olan bağlarını güçlendirir.
Sanat ve Yaratıcılık
Waldorf metodunda sanat ve yaratıcılığın önemi büyüktür. Günlük hayatta çeşitli sanat etkinliklerine (resim, müzik, el sanatları) yer vermek; çocukların dikkatlerini merkezi hale getirirken aynı zamanda özgüvenlerini de artırır. Johann Hari, dikkat eksikliğiyle başa çıkmak için yaratıcılığın ve el becerilerinin önemine işaret eder. Bu noktada Waldorf pedagojisi, çocukların yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarmalarına olanak tanır.
Eğitimde Sabır ve Süreklilik
“Çalınan Dikkat” kitabında vurgulanan bir diğer tema da sabırdır. Çocukların öğrenme sürecinde zaman tanınmasının önemi, Waldorf pedagojisinin de benimsediği bir ilkedir. Çocukların kendi hızlarında öğrenmelerine olanak tanımak, onların dikkat süreçlerini olumlu yönde etkiler. Waldorf pedagojisi; çocukların öğrenme süreçlerine duyarlı olmayı, sabırlı ve sürekli bir yaklaşım sergilemeyi hedefler.
Sonuç
Johann Hari’nin “Çalınan Dikkat” kitabında dile getirilen dikkat kaybı meselesi ve Waldorf pedagojisinin prensipleri, çocukların gelişimi için benzer bir yetkinlik gösterir. Her iki yaklaşım da doğal öğrenme süreçlerine, yaratıcı ifadelere ve dikkat geliştirme stratejilerine önem verir. Modern zamanın getirdiği zorluklara karşı Waldorf eğitimi gibi alternatif eğitim modellerini benimsemek; çocukların daha sağlıklı, dikkatli ve yaratıcı bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olabilir. Bu bağlamda dikkat sorunları ile başa çıkma yolu doğal öğrenme ortamlarını ve yaratıcılığı destekleyen yaklaşımlar içinde bulunabilir.
Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların dikkat becerilerini desteklemek için doğal oyunlar, sosyal etkileşimler ve dikkat çekici aktiviteler sunarak bu kritik dönemi daha sağlıklı bir şekilde geçirmelerine yardımcı olabilirler. Unutulmamalıdır ki dikkat yalnızca bireysel bir beceri değil, aynı zamanda çevre ile etkileşimimizin bir sonucudur.

Senanur İlik
Momo Anaokulu Eğitmeni

– DİĞER YAZILARIMIZ –